“Bulut depolama alanınız neredeyse dolu” uyarısı artık birçok kişinin korkulu rüyası. Bu dijital birikim, farkında olmadığımız bir şekilde enerji tüketimini artırıyor, karbon emisyonlarını yükseltiyor ve cebimizi de etkiliyor. Farklı platformlara üye kullanıcılar, yılda yüzlerce lira sadece depolama hizmetine harcayabiliyor. Ancak, maliyetin ötesinde çok daha büyük bir sorun var: Dijital depolama doğayı tüketiyor.

Dijital Verinin Çevresel Etkisi

Loughborough Üniversitesi'nden Profesör Tom Jackson'ın açıklamalarına göre, dijital veriler internetteki uzak sunucularda depolanıyor ve bu merkezler muazzam miktarda enerji gerektiriyor. Binlerce sunucunun sürekli çalışması yüksek elektrik tüketimine ve yoğun soğutma sistemlerine neden oluyor. Bu sistemler toplam enerji kullanımının neredeyse yarısını oluşturuyor. Araştırmalar, veri merkezlerinin karbon salımının havacılık sektörünü geride bıraktığını gösteriyor. 2021 yılında Google'ın ortalama bir veri merkezi günlük yaklaşık 1,7 milyon litre su tüketti; bunun büyük kısmı sunucuları soğutmak için kullanıldı. Bu durum, sürdürülebilirlik açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Eğer veri tüketimi bu hızda devam ederse, 2033 yılında dijital veri kaynaklı elektrik ihtiyacı, dünya genelindeki toplam elektrik üretimini aşabilir.

Bireysel Kullanıcıların Sorumluluğu

Uzmanlar, verilerin yalnızca büyük teknoloji şirketleri tarafından değil, bireysel kullanıcılar tarafından da sorumsuzca depolandığını vurguluyor. Kullanılmayan uygulamalar, tekrar tekrar çekilen fotoğraflar ve yıllarca silinmeyen mesajlar veri merkezlerinde gereksiz yer kaplıyor. Dijital stratejist Adela Mei, dijital alanın bir çöplüğe dönüştüğünü ve insanların verilerini yedeklerken doğaya olan etkisini düşünmediğini belirtiyor. Bu durumun farkına varmak ve enerji tasarrufu için adımlar atmak çok önemli.

Dijital Düzeninizi Oluşturun ve Enerji Tüketimini Azaltın

Olivier Subramanian ise küçük adımların bile büyük fark yaratabileceğini söylüyor. Eski fotoğraflarınızı, kullanılmayan dosyalarınızı silmek, e-postalarınızı temizlemek, büyük boyutlu dosyaları sıkıştırmak veya fiziksel disklerde arşivlemek faydalı olacaktır. Veri yönetimi ve enerji verimliliği konusunda bilinçli olmak gerekiyor. Profesör Jackson, verilerin görünmez olmasına rağmen karbon nötr olmadığını, her dosyanın bir çevresel ayak izi taşıdığını hatırlatıyor. Gereksiz dosyaları silmek, fotoğraflar için .webp gibi verimli formatları tercih etmek, otomatik yedeklemeyi yalnızca gerekli uygulamalara açmak, WhatsApp gibi uygulamalarda medya otomatik indirmeyi kapatmak ve büyük dosyaları manuel tespit etmek gibi basit önlemler, dijital sürdürülebilirlik için önemli adımlar olacaktır.